ÖLÜM ve YAS SÜRECİ
ÖLÜM VE YAS SÜRECİ
Son zamanlarda yaşadığımız küresel bir problem olan covid 19 salgını sürecinde en yakınımızın, komşumuzun, mahallemizden birinin ya da sosyal mecralardan, sağlık kuruluşlarından ölüm haberlerini alıyoruz. Bu bizi nasıl etkiliyor? Yas sürecini nasıl yaşıyoruz?
Yas süreci diye adlandırdığımız bu sürecin ilk basamağını inkâr mekanizması oluşturuyor. ‘’Hayır, bu bana olamaz’’ düşüncesi sarar zihnimizi ve yanlış olan bu düşünceyi sadece ölüm haberi aldığımızda değil kendimizle ilgili olumsuz yaşam olaylarına da maruz kaldığımızda söylemiyor muyuz?
İkinci evre felaket haberine verilen ilk tepki “Hayır, bu doğru değil, benim başıma gelmiş olamaz” şeklinde olmuş ve sonunda “Evet, hata değil, bu benim başıma gelmiş” gerçeği kavranmışsa, yadsıma yerini öfkeye bırakır. Öfke evresi zorlu bir zamandır ve bu dönemde olumsuz duygularını her yöne ve rasgele yansıtacaktır. Öfkeli kişiden korkmak, kişisel algılayıp savunmaya geçmek yerine saygı gösterilen, anlaşılan ve zaman ayırılan bir kişi olduğunu ona hissettirdiklerinde sesini alçaltacak ve öfkeli taleplerini azaltacaktır. Empati bu aşamada oldukça önemlidir.
Üçüncü aşama pazarlık evresidir. İnkâr ve öfkenin ardından gelen dönemde hasta ‘İyi çocuk’ olması durumunda belki de bir şeylerin daha yolunda gideceğine inanabilir. Bundan evvelki iki evrede sonuç değişmemiştir. Önce inkâra kalkışılmış, ardından öfke ile hem tanrı hem de etraftakiler sorgulanmış hatta kimi zaman öfke direk onlara yönlendirilmiş ancak hastalık halen geçmemiştir. Geçmiş deneyimlerinden iyi davranışların ödüllendirilebilme şansı da olabildiğini düşünmekte olan hastanın beklediği ödül hemen her zaman yaşamının uzamasıdır. Bunun ardından da herhangi bir fiziksel rahatsızlık duymadan geçirebileceği birkaç güne kadar gerileyecektir talebinin gücü. Pazarlık gerçek bir erteleme çabasıdır. Gösterilecek olan iyi davranış ise bir ödül içermelidir. Örnek: Etrafımdakilere artık iyi davranacağım. İlaçlarımı zamanında içecek ve beslenmeme dikkat edeceğim. Böylelikle oğlumun düğününe gidebileceğim.
Dördüncü evre depresyon evresidir. Bu dönemde iki tür depresyonun görülebileceği ve ikisinin de birbirinden ayrı tutulması gerekir.
Beşinci evre kabullenme evresidir. Kabullenmenin mutlu bir evre olarak düşünülmesi gerektiğini ve biraz da duygudan yoksun olduğunu belirtmektedir. Savaş bitmiş, ağrılar sanki azalmıştır. Bu dönem ayrıca ailenin yardım, destek ve anlayışa daha fazla ihtiyaç duyduğu zamandır.
Ölümü kabullenmemek yas sürecinden kaçınmak aslında yaşanması gereken bu süreci sadece ertelemenize ve travmatik bir sürece dönüştürmenize neden oluyor. Tutulan yas sizin tüm yaşamınızı etkileyebilir fakat kademe kademe düzelme olması ve eski işlevselliğinize geri dönmeniz beklenmektedir. Yas süresi kişiden kişiye değişir fakat aynı seyriyle 3 aydan daha fazla yaşıyorsanız bu süreç yaşamınızı tamamen etkisi altına almışsa depresyon eşlik ediyor olabilir. Kaybettiğiniz kişinin acısını yaşamak yerine bastırmaya çalışmak üzüntü ve kederi yaşamaktan kaçınmak onu size hatırlatan eşyalardan, canlı varlıklardan uzaklaşarak özlem duygusunu yaşamamaya çalışmak bir çözümmüş gibi görünse de durumu daha fazla kötüleştirir. Bu yüzden yas yaşanması gereken bir süreçtir.